Çok karmaşık esasında dünya; yalnız iki göz, bir burun, iki kulak için. Çok fazla süpriz yahut tesadüfle dolu. Örneğin aslında siz bu satırları, içinde bulunduğunuz dört duvarın arasında, okurken 100 metre ötenizden belki tam şu saniye sizin camınıza bakarak, ancak bundan tamamen habersiz, evleniceğiniz insan geçiyor olabilir. Yahut çok sevdiğiniz bir insan sizden çok uzaklara göç ediyor olabilir.
Nietzche ''Ümit kötüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır.'' demiş ve ümitlerin en büyük kaynağı olan Tanırıyı mezara yollamış. Oysa Can Yücel umutların en güzeli olanını yani aşkı sarıp sarmalamış mısralarını giydirmiş üstüne.Açık sözlerine, bozuk ağzına bir karanfil daha eklemiş. Saygılarla.
BULUŞMAK ÜZERE
Diyelim yağmura tutuldun bir gün
Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek
Öbür yanda güneş kendi keyfinde
Ne de olsa yaz yağmuru
Pırıl pırıl düşüyor damlalar
Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın
Dar attın kendini karşı evin sundurmasına
İşte o evin kapısında bulacaksın beni
Diyelim için çekti bir sabah vakti
Erkenceden denize gireyim dedin
Kulaç attıkça sen
Patiska çarşaflar gibi yırtılıyor su ortadan
Ege denizi bu efendi deniz
Seslenmiyor
Derken bi de dibe dalayım diyorsun
İçine doğdu belki de
İşte çil çil koşuşan balıklar
Lapinalar gümüşler var ya
Eylim eylim salınan yosunlar
Onların arasında bulacaksın beni
Diyelim sapına kadar şair bir herif çıkmış ortaya
Çakmak çakmak gözleri
Meydan ya Taksim ya Beyazıt meydanı
Herkes orda sen de ordasın
Herif bizden söz ediyor bu ülkenin çocuklarından
Yürüyelim arkadaşlar diyor yürüyelim
Özgürlüğe mutluluğa doğru
Her işin başında sevgi diyor
Gözlerin yağmurdan sonra yaprakların yeşili
Bi de başını çeviriyorsun ki
Yanında ben varım
Can Yücel
0 yorum:
Yorum Gönder