10 Aralık 2010 Cuma

"uyanmak" üzerine

Bilhassa, son zamanlarda dikkatimi çeken bir şey var; uhrevi, tasavvufi eksende en çok dinlediğim 2 eserin, en çok dilime dolanan kısımları ortak bir kavramda buluşuyorlar: “uyanmak”

Ah nice bir uyursun uyanmaz mısın
  Göçtü kervan kaldık dağlar başında
dinle
  
uyan ey gözlerim gafletten uyan
  uyan ey uykusu çok gozlerim uyan
dinle

Uyanmak metafor olarak çok kullanılmış bir kavramdır aslında. Göz uyur, gönül uyur, dost uyur, su uyur, hatta düşman bile uyur ama marifet uyumakta değil uyanmaktadır azizim. Bence bilim adamları yanılıyorlar; insan, düşünen hayvan değildir. İnsan, kalben ve aklen uyanabilen hayvandır.
Uyanmak üzerine bu kadar fikri antrenman yapmamın sebebi muhtemelen, yakın dönemlerdeki şahsi eksikliklerimin, yoksunluklarımın, hissi yoksulluklarımın ve ihmallerimin artmasıdır. Gerçi bunlar, safi bana ait sorunsallar değil. Modern çağın, beşeriyete dayattığı, yağlı ilmeğini bulduğu ilk boğumda sıktığı rutin mağlubiyetler bunlar.
Artık çoğumuz, Sandman’in gözümüze serpiştirdiği uyku tozlarıyla değilde, kardeşi Lucifer’ın is tozlarıyla adeta içsel bir ölüme uyuyoruz. Uyanmıyor gözlerimiz gafletten, kervanlar göçüyor gönlümüzden, kervanlar dolusu umut ve inanç satıyoruz ellerini ovuşturup kıs kıs gülen mezarcı tüccarlara. Beşer dünyası, ruhu hiç gülmeyen, hep uyuyan insanlarla doldu. Bu pencereden bakınca belki de içinizden bir kaçınız, ben uyumakta ısrar ediyorum daha doğrusu uykuda mapus yatıyorum diye hala uyuyordur –atalar asla yanılmaz; hep üzüm, üzüme baka baka kararır-.
Ve yine belki de hepimize şefkatli ve şiddetli bir anne sesi darbesi gerekiyordur “uyan yavrum uyan! Dünyada sabah oldu!”
Benim yüzümden uyuyanlar, hakkınızı helal edin e mi?

Uyanmıyor gözlerim
Hem gafletten, hem sefaletten.
Kervanlar göçüyor gönlümden
Ve sadece arkasından uyuyabiliyorum onların.
Kervanlar dolusu umut,
Kervanlar dolusu inanç satıyorum
Gülümsüz tacirlere.
Aczimi ve fakrimi vuruyor yüzüme.
Uyu diyor nefsim. Uyu!
Ben uyuyorum cennet,
Sen unut beni…
                            MelihTuğtağ

27 yorum:

Adsız dedi ki...

Uyumak kaçıştır aslında, bilinçli bir hareket. uyanmak kadar.
Bir de şu var:
"Elif ger lame uğrarsa olur bi iştibah eğri
Mukarin hükmünü işler gerek doğru gerek eğri"
lamelif harfini bilirsiniz ya onun hikayesi. o dimdik elif gidiyor eğri lamın yanına ve yakınlık gereği yamuluyor işte.. üzümlerin başka bir tasviri..

Unknown dedi ki...

Çok da güzel olmuş, ellerine sağlık.. uyku en sevdiğim alanlardan biri, görünce dayanamadım yazmadan :D

N.Narda dedi ki...

"marifet uyumakta değil uyanmaktadır...İnsan, kalben ve aklen uyanabilen hayvandır. " En özlü kısımlar olmuş! Nokta. Açtıkça açılır bu mevzu, uğraşmayalım hiç:)

Suzan Nur Başarslan dedi ki...

“Bilmek zamanla gerekir. Yaşadıkça hissedilir eksikliği. Eksikliğini hissetmediğin bir şeyi bilmek insana hiçbir şey katmaz.”diyor Murathan Mungan Şahmeran’ın Bacakları'nda...
demek ki eksikliğini hissettiğin şeyi bilme vaktidir. ne güzel yazmışsın, ellerine sağlık. hatırlattığın için uykuya daldığımızı ve uyanma vaktinin geldiğini...

Suzan Nur Başarslan dedi ki...

bak sana küçük bir hediye hazırladım :)

http://suzanbasarslan.blogspot.com/2010/12/melihtugtagdan-uyanmak-uzerine.html

GregorSamsa dedi ki...

@adsız: uyanmak, elif gibi gizlide olsa her işin içinde, her yerde vardır.
@palinkk: yaz yaz mümkünse hiç durma hep yaz :)
@N.Narda: evet evet açtıkça uzuyo, zaten bu da 3'de 1'e indirilmiş versiyonu :)
@Suzan Nur Başarslan: teşekkürler efenim, umarım tek eksiğim budu da ben de ona isabet edebilmişimdir.

Unknown dedi ki...

uyumak her şeyden kaçmaktır bazen kalabalıktan,zorluklardan, umutsuzluklardan, mutsuzluktan, korkudan...belkide depresyonu atlatmakdır......uyursun uyursun her şeyi unutursun uyanırsın bi bakmışsın düzelmişsin....

GregorSamsa dedi ki...

@SÜPER İNCE PARLAK ÇORAP: kaçmak kime çare olmuştur ki bu dünyada, umutsuzlara mı, mutsuzlara mı. tüm kaçma biçimleri gibi uyku da bence uzak durulması gereken birşeydir.

Suzan Nur Başarslan dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Suzan Nur Başarslan dedi ki...

bu arada parçalar, senin dinlediğin kişilerden mi bilmiyorum ama elimden geldiğince bana güzel geleni seçmeye çalıştım,
kıymatımı bilesin can :)))

FKH dedi ki...

şimdi düşüncelerimi bir kenara bırakıp uyanmanın felsefesini anlatacak halim yok..

lakin ya uyanmadığın sabahlarım olsa idi diye sordum kendime?

korktum sonra. sustum!

GregorSamsa dedi ki...

@Suzan Nur Başarslan: sen zaten cansın, iki gram kıymetin lafı mı olur.
@FKH: selam olsun size, ey uyandığım sabahlar.

Enis Diker dedi ki...

Uyanmak bir hikmete uyanmaktır, olayı,anı, durumu kısaca akışı kavramak, görebilmektir.

Hikmete uyanmak bir evliya gibi tüm zamanlara, tüm durumlara uyan bir söyleyiş bulmak değildir. O ana uyanmaktır. Bir sonraki an ise yeni uyanmalara gebedir.

Her uyanmak da bir değildir. Hikmet, anı kavrayış bizden, tarihimizden, geleneğimizden,
baktığımız yerdenden olduğundan, beşeriyetle beraberdir eksiktir, yanlıdır, düzeltilmeye açıktır. Arif bunu bildiğinden, biryerde noktayı koymayıp yeni hikmetlere tevazuyla açık kalan kişidir. İşi aynı zamanda akışı takip etmek, gideceği yeri izlemek, yeni hikmtlere kapıyı aralık tutmak, eleştiriye açık kalmaktır.

GregorSamsa dedi ki...

bilhassa 2. paragraf için teşekkür ederim "Hikmete uyanmak bir evliya gibi tüm zamanlara, tüm durumlara uyan bir söyleyiş bulmak değildir. O ana uyanmaktır. Bir sonraki an ise yeni uyanmalara gebedir."

Suzan Nur Başarslan dedi ki...

Hikmete uyanmak bir evliya gibi tüm zamanlara, tüm durumlara uyan bir söyleyiş bulmak değildir. O ana uyanmaktır. Bir sonraki an ise yeni uyanmalara gebedir.
Bu kısıma vuruldum, Enis Bey'in kendisine mi ait acaba?

Enis Diker dedi ki...

Yazı bize ait efendim, fikirlerin çoğu ise sohbetlerden kalan tortular, bu yüzden fikirler için bir şey diyemiyoruz, muhtemelen çoğu ustalarındır :)

Suzan Nur Başarslan dedi ki...

sizlerden (Can-samsam ve Enis Bey) aldığım ilham :

http://suzanbasarslan.blogspot.com/2010/12/awaken.html

teşekkür ederim.

Suzan Nur Başarslan dedi ki...

can, sebep olan yapmış gibidir, unuttun mu :))

GregorSamsa dedi ki...

sen olmasan, benim açımdan "sebeplenmek" fiili pek manasız kalıcakmış desene :)

bilge dedi ki...

şu gaflet uykusundan bir uyansak her şey güzelleşecek eminimde ..uyumamız için çaba gösterenlerin çabaları dahamı ağır basıyor ne...güzel bir yazı..kaleminize sağlık..sevgi ve dostlukla..

GregorSamsa dedi ki...

@bilge: uyanmak bir zanaattır, yeterli emekle bu altın bizeiği de takabiliriz gibime geliyor. teşekkürler

Kırmızı Çizmeli Kedi dedi ki...

"uyur idik uyardılar, diriye saydılar bizi" ben de böyle bir ekleme yapayım. Bu arada yeni izlemeye aldım blogunu ve fakat ana sayfanda yazılar görünmüyor arkadaşım... Haberin vardır zaten ama yine de belirteyim dedim...

GregorSamsa dedi ki...

ekleme için teşekkürler.
ana sayfada yazılar görünmüyor derken ki kastını anlayamadım. nerede gözükmüyor tam olarak

francesca mckennitt dedi ki...

Blogunu biraz inceledim de.. Değişik bir bakış açın var ve güzel yazıyorsun gerçekten. Daha uzun bir vakitte incelemeye alacağım :))

GregorSamsa dedi ki...

çok teşekkür ederim. biz hep buradayız bekleriz yani :)

sütadam dedi ki...

çok güzel..çok beğendim..beynine sağlık.

GregorSamsa dedi ki...

ben teşekkür ederim.

Yorum Gönder