15 Aralık 2010 Çarşamba

O'nunla aramızdaki farklar

Aşağıda okuyacağınız yazı benim muhterem dostum, kardeşim, ahretliğim ve bu blogun insandan kaçan hümanist rumuzlu yazarı olan Bilal Habeş ile benim aramdaki farkları konu alacaktır. Aslında, burada geçecek olan “ben” ve “o”ların hepsi, belki de “sen” ve başka bir “o”dur yani bu yazı bizim üzerimizden genel bir dostluk bakışıdır.
O, fiziken noktadır. Ben ise virgül.
Onun sözleri hep noktadır, söyler ve cümleyi bitirir. Benim sözlerim ise hep virgüldür, sakız gibi uzadıkça uzar.
O, bir ortamdaki kadıdır. Ben ise soytarı.
O, asosyaldir. Ben ise onun sosyallik istihkakını bile yiyebilen bir sosyal oburum.
O, yalnız başına bir çatı katında gayet mutludur. Ben ise şimdiki zamanlı ve gelecek zamanlı bütün fiillerde yalnız kalmaktan korktuğum için ancak kalabalıkda huzurlu olabilirim.
O, çayı tek şekerle içer, orada bile yalnızdır. Ben ise konu çayken bile tekilliğe dayanamam, 2 şeker atarım.
O, müslümcüdür. Ben ise gayri müslümcü.
O, ihtiyacı olan şeyi aramayı sever, katkılara kapalıdır. Benim için ise mühim olan ulaşmaktır. Nasıl elde ettiğimi önemsemem.
O, kitapçıya gider raflardan kitap seçer alır. Ben ise kitapçılara giderim raflardan kitap seçerim, sonra gidip onun rafından alırım o kitapları.
O, buluşmadan önce telefonla araştığımızda, konuşmaya başlarsa “ne istiyorsun? ne getireyim?” veya “şunu getiriyorum haberin olsun” der. Ben ise, eğer konuşmaya ilk başlarsam “naber? nasılsın?” derim.
O, benim aklımda tutamadığım isimlerimdir. Ben ise onun yapamadığı hesaplarıyım.
O, sözel kafalıdır ama ağzı söz yapmaz, suskundur. Ben ise sayısal kafalıyımdır ama ağzım hep söz örer, gevezeyimdir.
O, gaddardır, insanları rahatça hayatından silebilir. Ben ise pragmatisttim elbet lazım olurlar diye el altında tutarım.
O, nargileyi her defasında yakar. Ben ise hep geri açarım.
O, evveldir. Ben, ahirim.
Bazı arkadaşlar vardır önce, kardeş olurlar. Sonra, ahiret’e kadar yoldaş olur, ahretlik olurlar. Ahretliğime saygılarımla…

11 yorum:

MERY DAIMON dedi ki...

güzelki..

GregorSamsa dedi ki...

teşekkürler ki :)

Nehire dedi ki...

Zıtlıklar kimi zaman birbirlerini tamamlar,hoş bir farklılıkların bütünleşmesi yazısı.Sevgiyle kalın...

Suzan Nur Başarslan dedi ki...

bazı dostlarla evvelde bela denilirken göz göze gelirsin, burada gözünün bebeği olur; aynı dostlarla ahirde es-selam da dersin. der ki, kişi sevdiği ile beraberdir. (inşallah) öyleyse, ayrılık yok dostlukta. dostuna ve sana selam.

Unknown dedi ki...

çok güzel anlatmışsın, ellerine sağlık, dostun şanslıymış ;)

N.Narda dedi ki...

Şanslıymışsınız bence, farklılıklarınızla dost olabildğiniz için, hem de -anladığım kadarıyla- sadece maddi fayda unsuruna dayandırmadığınız için bu dostluğu.

Yazıyla da güzel anlatmışsınız.

dost olabilmek ve sürdürebilmek onu...hımm...

GregorSamsa dedi ki...

@Nehire: doğada herşey zıttıyla değer bulur. çok teşekkürler.
@Suzan Nur Başarslan: zaten ben ona genelde ya ahretlik derim ya da gözüm, bu durumda senin söylediğini biz bilmeden yapmış oluyoruz :)
@palinkk: çok teşekkürler, ben de şanslıyım o konuda :)
@N.Narda: çok teşekkürler. ost kalmak aslında insanın istidatlarının arasında vardır. zor değil yani.

francesca mckennitt dedi ki...

Zıt kutupların fiili çekiminin ispatı :)) Bunca farka rağmen böyle birer dost olmak önemli bir şey, hatta çok zor. Kutlarım ikinizi, şanslısınız :)

GregorSamsa dedi ki...

@francesca mckennitt: aslında o bizimkine zıt kutupda denemez belki. mesela ikimizde nargile içeriz ama o yakar ben açarım. ama sonuç olarak nargile ortak paydasındayız. yani galiba biz aynı noktadan bakıp farklı şey gören birer dostuz ki,bence ideal olanı da odur.

..elifbânu.. dedi ki...

Ahrette de kerdeş olun, hanginiz cennet yolcusuysa yanına ötekinizi alsın:) Birine kardeşim demek-ama candan-başkadır.

GregorSamsa dedi ki...

o cennetlik görünür ama ille biri gidicekse ben giderim inşallah onu da yanıma yoldaş olarak alırım sonra :)

Yorum Gönder